Bilim insanları bu belirsiz kaynağın 35 yıldır düzenli olarak 20 dakikalık enerji patlamaları gönderdiğini ve bunların parlaklıklarının önemli ölçüde değiştiğini belirtiyor. Bu emisyonlar, pulsardan çıkan radyo dalgalarına benziyor ya da hızlı radyo dalgaları patlamalarını andırıyor. Söz konusu kaynağı belirsiz bu patlamalar milisaniyeler sürüyor ya da birkaç saniye boyunca devam ediyor.
Ancak yeni keşfedilen kaynak 21 dakikalık bir periyotta titreşen radyo sinyalleri gönderiyor. Bu durumun daha önce öngörülen açıklamalarla imkansız olduğu düşünülüyordu.
Nedeni pulsarlar mı?
Pulsarlar, kendi etraflarında hızlı bir şekilde dönen ve bunu yaparken radyo dalgaları yayan nötron yıldızlar. Bunlardan herhangi birinin yolu Dünya'yla kesiştiğinde, emisyonlar çok kısa ve parlak biçimde ayırt edilebiliyor. Tıpkı dönen bir deniz fenerinin ışığının gibi... Ancak bilim insanları bu sürecin ancak pulsarın manyetik alanının güçlü olması ve yeterince hızlı dönmesi halinde oluşacağını söylüyor. Aksi takdirde Dünya'dan pulsarın görünmesi imkansız.
Bu durum "Pulsar ölüm çizgisi" teorisinin geliştirilmesine yol açtı. Ancak yeni keşfedilen GPMJ1839-10 adlı nesne bu ölüm çizgisinin de ötesinde! Eğer bu bir pulsar ise o zaman bilim insanlarının tanımladığı bir pulsardan çok farklı çalışıyor.
Kaynağı belirsiz bu cisim yüksek derecede manyetize olmuş bir beyaz cüce, yani çok güçlü manyetik alanlara sahip ekstra bir nötron yıldızı türü de olabilir. Ancak araştırmacılar, bu nötron yıldızlarının bu tür emisyonlar yayma eğiliminde olmadıklarını düşünüyor.
Sinyaller 1988'den beri devam ediyor
Bilim insanları eski kayıtları incelediklerinde sinyallerin 1988'den beri Dünya'da tespit edildiğini ancak bu verileri toplayanlar tarafından dikkate alınmadığı söylüyor. Kaynak tespit edildikten sonra araştırmacılar bu radyo arşivlerini dikkatlice inceledi ve kaynağın en az 35 yıldır tekrar ettiği sonucuna ulaştı.
McGill Üniversitesi'nden fizik profesörü Victoria M. Kaspi, gelecekte bu tür keşiflerin daha çok yapılabileceğini söyledi. Kaspi bir makalede bu konu hakkında: "Bu verilerde başka nelerin gizlendiğini ve birçok astronomik zaman ölçeğindeki gözlemlerin neleri ortaya çıkaracağını sadece zaman gösterecek" dedi.
Bilim insanları, elde edilen bu verilerde benzer bir başka nesne koleksiyonu olup olmadığını inceleyerek, yeni keşfedilen emisyonların arkasındaki mekanizmaları anlamaya çalışıyor.