OTOPSİ GÖRÜNTÜLERİNDE FARK EDİLMİŞTİ! CEM GARİPOĞLU'NUN PARMAKLARINDAKİ MORARMALARIN NEDENİ ORTAYA ÇIKTI

Münevver Karabulut'u canice katleden ve cezaevindeyken intihar eden Cem Garipoğlu'nun otopsi görüntüleri ortaya çıkarken iki elinin parmaklarında görülen morarmalar dikkat çekmişti. Garipoğlu'nun cezaevinde düzenlenen iş atölyesindeki resim kursu faaliyetlerine katıldığı ve parmaklarındaki morarmaların aslında siyah mürekkep lekesi olduğu ortaya çıktı.

Münevver Karabulut'u 3 Mart 2009 tarihinde canavarca hisle ve hunharca öldüren Cem Garipoğlu, 2014 yılında Silivri'de kaldığı koğuşta intihar etmişti. Ölen kişinin Cem Garipoğlu olup olmadığı yönündeki iddialar üzerine Karabulut ailesi avukatları aracılığıyla fethi kabir işlemi yapılmasını talep etmiş ancak bu talep Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından reddedilmişti.

OTOPSİ GÖRÜNTÜLERİ ORTAYA ÇIKMIŞTI

Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, Adli Tıp Kurumu Başkanlığı'ndan Cem Garipoğlu'nun otopsi sırasında yapılan işlemlerine ait fotoğraflar ve video kayıtlarının hazırlanıp gönderilmesi istenerek dosyaya bilirkişi atanmıştı. Tamamlanan bilirkişi raporunun içerisinde Cem Garipoğlu'nun otopsi görüntüleri de yer aldı.

Otopsi görüntülerinde ise Cem Garipoğlu ile ilgili bir detay dikkat çekmişti. Garipoğlu'nun 2 elinin parmaklarında morarmalar görülürken olayın sırrı da kısa sürede çözüldü. Garipoğlu'nun cezaevinde düzenlenen iş atölyesindeki resim kursu faaliyetlerine katıldığı ve parmaklarındaki morarmaların aslında siyah mürekkep lekesi olduğu öğrenildi.

BİR BAŞKA CESEDE DE SPERM BULAŞTIĞI DİLEKÇEDE YER ALDI

Dilekçede, daha önce Münevver Karabulut cinayeti hakkında tahkikat yürütülürken maktulün iç çamaşırı ile otopsi ve ilk inceleme yapıldığı, otopsi incelemesinin ilk aşamada hiçbir tıp eğitimi almamış olan bir teknisyen tarafından gerçekleştirildiği ve aynı eldivenle 11 otopsi işlemi yapıldığı açıklandı. Otopsi yapan teknisyenin eldiveninden maktulün iç çamaşırına aynı anda otopsi yapılan bir başka cesede ait sperm bulaştığı da dilekçede belirtildi. Cinayet mahallinde bulunan 700 bin dolar tutarındaki paranın kolluk tarafından tutanağa kaydedilmediği ve kaybedildiği de açıklanan dilekçede, "Kameraların kırık olmamasına rağmen 'kırıktır' şeklinde tutanak tutulması, faili yakalamaya giden kolluk görevlilerinin cinayet zanlısının kaçmasına imkan tanır türde yol vermesi, ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle cinayete iştirakten yargılanan Garipoğlu ailesi fertlerinin hiçbir delil olmaksızın tahliyesine karar verilmesi ve haklarında yurtdışına çıkmamak şeklinde adli kontrol tedbirinin dahi uygulanmaması, bu gerekçelerle tarafımızca reddi hakim yoluna gidilmesi, reddi hakim taleplerimiz hakkında karar verilmeden kovuşturma yürüten ağır ceza mahkemesi başkanının re'sen dosyadan el çekmesi ve bir başka yargılamada Garipoğlu ailesi için beraat kararı vermiş bir hakim olduğunun ortaya çıkması gibi skandalların yaşanması, Garipoğlu ailesinin tesadüf denemeyecek zamanlarda manidar paylaşımlar yapması hasebiyle müvekkilde hasıl olan şüphenin giderilmesi söz konusu olamamıştır" ifadeleri kullanıldı. Dilekçede bilirkişi raporuna itiraz ettiklerini belirten mağdur avukatı Epözdemir, fethi kabir işlemi yapılmasını ve sonuca göre ilgililer hakkında iddianame düzenlenerek dava açılmasını talep etti.