İKLİM KANUNU TEKLİFİ MECLİSE GELİYOR

TBMM Çevre Komisyonu Başkanı Murat Kurum, Türkiye'nin acilen kapsamlı bir iklim kanununa ihtiyacı olduğunu belirtti. Kurum, 'Önümüzdeki 100 yılı şekillendirecek bir çerçeveye sahip iklim kanununu, Çevre Komisyonu'muzda görüştükten hemen sonra Meclis'in onayına sunacağız' dedi.

Murat Kurum, küresel iklim değişikliği ve alınması gereken tedbirlerle ilgili yazılı bir açıklama yaptı. Son yıllarda iklim krizine bağlı küresel sorunların tüm insanlığın yüzleşmesi gereken bir noktaya ulaştığını belirten Kurum, “Bugün küresel sıcaklıklar, son yılların çok üstünde. Geçtiğimiz temmuz ayında tüm zamanların rekor seviyesinde bir sıcaklık yaşadık. 2023 son yılların sıcaklık ortalamasına göre 0.43 santigrat derecenin üzerinde geçiyor. Bugüne kadarki en sıcak üçüncü yılı yaşıyoruz. Aynı zamanda deniz ve okyanus suyu ile toprak sıcaklıkları da aşırı şekilde artıyor. Gıda krizlerine ve yüksek gıda enflasyonuna yol açan kuraklık ve ani hava olayları, her geçen gün kendisini daha çok hissettiriyor. Denizlerde, okyanuslarda su seviyeleri ciddi anlamda yükseliyor. Her geçen gün iklim değişikliğinin insanları göçe zorladığını Dünya Meteoroloji Örgütü vurguluyor. 2050’ye kadar 216 milyondan fazla insanın afetlerden kaçmak için yer değiştireceği öngörülüyor. İklim krizi tüm dünyada sürdürülebilir kalkınmanın önündeki en büyük engeldir” dedi.

HAZIRLIKLAR TAMAMLANIYOR

İklim değişikliğiyle mücadele çalışmalarına değinen Kurum, şunları kaydetti: “Bugün Türkiye’nin acilen kapsamlı bir iklim kanununa ihtiyacı olduğu aşikardır. Bu anlamda TBMM Çevre Komisyonu olarak başta Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı olmak üzere tüm üyelerimizle, ilgili kurum ve kuruluşlarımızla, STK’larımızla, üniversitelerimizle, belediyelerimizle birlikte hazırlıklarımızı tamamlamak üzereyiz. İnşallah önümüzdeki 100 yılı şekillendirecek bir çerçeveye sahip olacak iklim kanununu, komisyonda görüştükten hemen sonra Meclis’in onayına sunacağız. İklim değişikliği mücadelesine ve döngüsel ekonomiye geçişe komisyon çalışmalarımızla katkı sağlayacağız. 2053 Net Sıfır Emisyon hedefimizin gerçekleşmesi için 28’inci yasama döneminde de büyük bir hassasiyet, özveri ve azimle çalışmalarımızı sürdüreceğiz.”

"YENİLENEBİLİR ENERJİYİ HAYATIMIZIN HER SAFHASINA YERLEŞTİRMELİYİZ"

Dünyanın kritik bir eşikten geçtiğini ve bu kritik eşiğin küresel ısınmayı 1.5 derece sınırında tutmak olduğunu dile getiren Kurum, bu hedefe ulaşmak için küresel emisyonların 2030 yılında yüzde 45 azaltılması 2050 yılında ise net sıfıra ulaşması gerektiğini vurguladı.

"Bu yüzden karbon ayak izini daha da azaltmalıyız, yenilenebilir enerjiyi hayatımızın her safhasına yerleştirmeliyiz, sera gazlarını azaltmalıyız." ifadelerini kullanan Kurum, şöyle devam etti:

"Ülke olarak Akdeniz Havzasında bulunmamız sebebiyle küresel iklim değişikliğinin potansiyel etkileri açısından risk durumu yüksek ülkeler arasında yer alıyoruz. Bu yüzden özellikle son 2 yıl içerisinde ülke olarak dünyada görülmemiş büyüklükte sel ve heyelanlar, olağandışı yangınlar yaşadık. Konya'mızda obrukların sayısı nerdeyse 700'e yaklaştı. Türkiye'nin en büyük buzul kütlesi olan Hakkâri Cilo dağındaki 20 bin yıllık Cilo buzulları her geçen gün biraz daha eriyor. İşte Marmara Denizi'nde bir müsilaj problemi yaşadık. Şu an bir müsilaj olmazsa da bu risk halen devam ediyor. Bunlar ülke olarak iklim krizine bağlı yaşadığımız felaketlerin sadece bazıları."